0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

CHP Sözcüsü Öztrak:

“KURULTAY’DAN SONRA KIRGINLIK, KÜSKÜNLÜK OLMADAN YEREL SEÇİM İÇİN ÇALIŞACAĞIZ”

 “HANÇERLENDİK, KAN TÜKÜRDÜK, KIZILCIK ŞERBETİ İÇTİK DEDİK”

 “BİZ NEREDE SOYUNDUYSAK, ORADA GİYİNDİK”

 CHP Sözcüsü Öztrak, 4-5 Kasım’da yapılacak Kurultay’da delege kararını verdikten sonra kırgınlık, küskünlük olmadan hep birlikte CHP’nin zaferi için çalışacaklarını belirterek, “Kaybeden olmayacak, hepimiz kazanacağız. Altı ay sonra yapılacak seçimlere odaklanacağız” dedi.

 Yerel seçimlerde elde edilecek bir zaferin “Erdoğan’ın karakuşi gidişine dur demek” anlamına geleceğini söyleyen Öztrak, “Biz yokluklar içinde bir milleti ayağa kaldıran, milletle birlikte yedi düvele karşı zafer kazanan, bir asrı birkaç yıla sığdıran, genç cumhuriyeti çağdaş medeniyetler kulübünün bir üyesi yapan Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün partisiyiz. Ayağa kalkacağız, yenileneceğiz, mücadeleye devam edeceğiz” diye konuştu.

Seçimden önce de, seçimden sonra da defalarca kez sırtlarından hançerlendiklerini, ama buna karşı kan tükürüp kızılcık şerbeti içtik dediklerini ifade eden Öztrak, “Seçimden sonra kazanamadık diye mücadeleden vazgeçmedik. Parti içi muhalefetle değil Erdoğan’ın hızla iflas eden siyasetiyle mücadele etmeyi tercih ettik. Özür diledin mi dilemedin mi gibi hezeyanlarla siyasi rant devşirmenin peşine takılmadık. Seçim sürecinde yaşananların sorumluluğundan da hiç kaçmadık. Nerede soyunduysak orada giyindik” dedi.

 CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Faik Öztrak, Tekirdağ 38. Olağan İl Kongresi’nde yaptığı konuşmada özetle şunları söyledi:

 PARTİMİZDE İDEOLOJİK BULANIKLIK YOKTUR

Son Kurultayımızda oy birliğiyle kabul ettiğimiz “İkinci Yüzyıla Çağrı Beynnamemiz” ve “Alçak Gönüllü Bir Uygarlığın İnşasına Çağrı” metni Gramsci’nin sözleriyle dünyada eskinin öldüğü ama yeninin henüz doğmadığı, arada farklı hastalık belirtilerinin ortaya çıktığı bir dönemde ülkenin yönünü belirleme çabasıdır. Bazı arkadaşlarımızın söylediği gibi partimizde ideolojik bulanıklık yoktur. Bu çabalar Türkiye’deki ve dünyadaki ideolojik bulanıklığı aşma çabasıdır.

SADECE SARAYA KARŞI DEĞİL, YURT DIŞINDAKİ ORTAKLARINA KARŞI DA MÜCADELE ETTİK

Bu yıl Mayıs ayında tarihin en haksız, en hukuksuz, en adaletsiz seçimlerden birini yaşadık. Yalanlar, montaj kasetler meydanlarda izletildi. Darkweb kumpasları kuruldu. Bir de üstüne Erdoğan “Ama montaj, ama şu, ama bu” diyerek ahlaksızlığı kabul etti. Bu seçimde sadece saray ve şürekasıyla değil, yurt dışındaki ortaklarına karşı da mücadele ettik. Macaristan Başbakan’ı Orban, “Erdoğan için dua ettim. Erdoğan kaybetseydi, milyonlarca mülteciler bu yaz Macaristan sınırına gelirdi” diyor. AB İlerleme Raporu’nda Türkiye’nin dünyanın en büyük mülteci nüfusuna ev sahipliği yapmasını takdir ettiklerini söylüyor. Rusya Türkiye’nin milyarlarca dolarlık gaz borcunu erteledi. Putin hala Rusya olarak Türkiye’ye gaz konusunda teşviklerini esirgemeyeceklerini söylüyor. Hepsi seçimde boylu boyunca Erdoğan’ın arkasında durdu.

SARAY SEÇİM VAATLERİNDEN RİCAT EDİYOR

Seçimden önce bizden kopya çekerek gençlere telefon ve bilgisayarda vergi muafiyeti vadettiler. Ama seçim bitti, vergi muafiyeti gitti, yerine destek geldi. Cep telefonuna yüzde 104 vergi koyuyor, sonra “Gençlere yüzde 44 destek vereceğim” diyor. Yarısı bile değil. Söylediklerinden ricat ediyorlar. Tasarruf edin dedik, 5 milyon öğrenciye vereceğiz dedikleri okul yemeğini kaldırdılar.

YEREL SEÇİMİ ALARAK BU GİDİŞE DUR DİYECEĞİZ

Ben sokakta gezdiğimde insanlar, “Sıkıntı seçimi kaybetmekten çok seçimden sonra birbirine girmeniz, bizi unutmanız” diyorlar. İnsanlar yaşadıklarını anlatmamızı ve sıkıntılarına sahip çıkmamızı istiyor. Kongrelerimizle yenileniyoruz, kurultayımızda yenileneceğiz ve yerel seçimleri alarak bu gidişe bir dur diyeceğiz.

ÇÜRÜME KOKUSUNU DUYAN ÜLKEYE GELMİYOR

Hilekardan yumurta alan içinde sarısını bulamaz. Korkut Boratav hocamızın deyimiyle bir çürümeyle karşı karşıyayız. Saray ve çevresindeki ekonomi parazitleri bu leş kokulu ortamda semirirken, milletimiz her geçen gün daha fazla eziliyor. Gezi Davası’yla ilgili Yargıtay kararında adalet ayaklar altına alınıyor. Gazeteci Merdan Yanardağ içeride, Barış Pehlivan içeride, Hatay’ın seçilmiş milletvekili içeride, Osman Kavala içeride… Ama yasa dışı bahis baronlarının serbest bırakılması için oyun üstüne oyun oynanıyor. Ülke mafya cennetine döndü. Burunlar çürümenin kokusuna alışırken, bu kokuyu duyan temiz para sahipleri bu ülkeye gelmiyor.

SARAY BİRLEŞEN MUHALEFETİ DAĞITMANIN YOLUNU ARIYOR

Erdoğan bu seçimde dağıtacak parayı bulmakta zorlanıyor. O zaman yüzde 30’un altına düşen oyuyla yüzde 100’e hükmetmenin yollarını arıyor. Bunun yolu muhalefeti dağıtmak, yüzde 48’in üzerinde birleştiği Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu’nu yıpratmak. Üzülerek söylüyorum, bazı arkadaşlarımız da bu değirmene su taşıyor.

ZAMSIZ ZULÜMSÜZ BİR EKONOMİK DÖNÜŞÜM SAĞLAYABİLİRDİK

Mayıs ayındaki seçim için hepimiz çok çalıştık ama kazanamadık. Beklentilerimiz çok yüksekti. Plan ve programlarımız hazırdı. Temiz parayı ülkeye getirecek, zamsız zulümsüz bir ekonomik dönüşümün alt yapısını milletimize anlattık. Ama olmadı, kazanamadık. Yüksekten düştük.

HANÇERLENDİK, KAN TÜKÜRDÜK, KIZILCIK ŞERBETİ İÇTİK DEDİK

CHP’liler olarak bizim yerde kalmaya hakkımız yok. Seçimden önce de seçimden sonra da defalarca kez sırtımızdan hançerlendik. Kan tükürdük, kızılcık şerbeti içtik dedik. Seçimden sonra kazanamadık diye mücadeleden vazgeçmedik. Parti içi muhalefetle değil Erdoğan’ın hızla iflas eden siyasetiyle mücadele etmeyi tercih ettik. Özür diledin mi dilemedin mi gibi hezeyanlarla siyasi rant devşirmenin peşine takılmadık. Seçim sürecinde yaşananların sorumluluğundan da hiç kaçmadık. Nerede soyunduysak orada giyindik.

SARAY HER DEMOKRATİK TARTIŞMAMIZI KAVGA GİBİ SUNMANIN PEŞİNDE

Kurultay’da delegemizin mihenk taşına vurulmanın önünü açtık. Biz yenileniyoruz. Ama bu süreci Erdoğan ve ekibi bu süreci kavga gibi sunmak için hiçbir fırsatı kaçırmıyorlar. Biz kavga etmiyoruz, bizim kültürümüzde demokratik tartışma var. Her partide olan kadar kavga bizde de var. Olan kavgaları da hoş karşılamıyoruz. Bunlarla ilgili olarak gerekli takibi yapıyoruz. Etik kurallara bağlı kalarak, kurumsal işleyiş çerçevesinde yapılan tartışmaların mücadelemizi güçlendirdiğinin farkındayız.

KURULTAY’DAN SONRA KIRGINLIK KÜSKÜNLÜK OLMADAN YEREL SEÇİM İÇİN ÇALIŞACAĞIZ

4-5 Kasım’da yapılacak Kurultay’la taçlanacak bu süreci biz çok önemsiyoruz. Delege kararını verdikten sonra kırgınlık, küskünlük olmadan hep birlikte CHP’nin zaferi için çalışacağız. Kaybeden olmayacak, hepimiz kazanacağız. Altı ay sonra yapılacak seçimlere odaklanacağız. Bu seçimlerde elde edilecek bir zafer Erdoğan’ın karakuşi gidişine dur demek olduğunun farkındayız. Biz yokluklar içinde bir milleti ayağa kaldıran, milletle birlikte yedi düvele karşı zafer kazanan, bir asrı birkaç yıla sığdıran, genç cumhuriyeti çağdaş medeniyetler kulübünün bir üyesi yapan Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün partisiyiz. Ayağa kalkacağız, yenileneceğiz, mücadeleye devam edeceğiz.

BİZDE BOP EŞBAŞKANLARI YOK, EMPERYALİZME KARŞI DURANLAR VAR

Bizim tarihimizde ülkeyi Avrupa’nın sığınmacı üssü haline getirenler yok. Soros’un sığınmacı planlarını uygulayan BOP eş başkanları yok. Biz milliyetçiliği; “Kıbrıs’ın topraklarına, Ege’nin deniz yataklarına, Batı Anadolu’nun haşhaş tarlalarına” yazanlarız. Emperyalistlerin tehdit mektuplarına karşı dimdik durarak, “Yeni bir dünya kurulur, Türkiye orada yerini alır” diyenleriz. Bu toprakları emperyalistlerin çizmelerine ezdirmemek için 1 Mart Tezkeresi’ne kapı gibi karşı duranlarız. Haksızlığa, hukuksuzluğa, adaletsizliğe karşı dünyanın en büyük sivil eylemlerinden birini yapanlar, adalet için Ankara’dan İstanbul’a yürüyenler bizleriz.

PARTİMİZİ YEREL SEÇİMLERDE ZAFERE TAŞIMAK BOYNUMUZUN BORCU

Bu ayarsız frensiz gidişi yerel seçimlerde alacağımız zaferle durduracağız. Tekirdağ’da ilçelerde de bu seçimde 11’de 11 yapıp tulum çıkaracağız. Siyaset iddia demektir. İddiası olmayanın hiçbir şeyi yoktur. Biz bir iddia ortaya koyuyoruz. Bu seçimde başta Tekirdağ Büyükşehir Belediyesi olmak üzere tüm Büyükşehir belediyelerini kazanmayı hedefliyoruz. Bu tüm parti mensuplarımızın tarihsel görevidir. Partimizi yerel seçimlerde zafere taşımak boynumuzun borcudur.

VEFA, SADECE İSTANBUL’DA BİR SEMT ADI DEĞİL

Kritik bir zamanda il başkanlığı görevini üstlenen Volkan Başkanımıza ve il yönetimimize teşekkür ediyorum. Seçilecek olan yeni yönetime de başarılar diliyorum. Burada bulunan hiç birimiz için Vefa İstanbul’da bir semt adı olmamalıdır. Yaşasın Cumhuriyet Halk Partisi, Yaşasın Cumhuriyet, Yaşasın Mustafa Kemal Atatürk.