DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve Tekirdağ Milletvekili Cem Avşar, Anneler Günü vesilesiyle kadınların yaşadığı sorunları Meclis gündemine taşıdı.
Avşar, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş tarafından cevaplanması istemiyle konuya ilişkin yazılı soru önergesi verdi.
Önergede; güçlü kadınların toplumsal etkisine dikkat çeken Avşar, toplumda kadının güçlenmesine karşı birçok tehdit unsurunun bulunduğunu, her üç kadından birinin yoksulluk veya sosyal dışlanma riski altında olduğunu, kadınların en yakınları tarafından öldürüldüğünü ve kadın istihdamının erkeklerin yarısından daha az olduğunu belirtti. Özellikle Bakanlığın hazırladığı “Kadınları Güçlendirme Strateji Belgesi ve Eylem Planını” sorgulayan Avşar, Bakan Özdemir Göktaş’a, kadın cinayetlerini ve buna ilişkin ne tür ekonomik, sosyal ve yasal tedbirler alındığını; her üç kadından birinin yoksulluk veya sosyal dışlanma riski altında kalma sebebini, kadınların kendilerini güvende hissetmemelerini, söz konusu eylem planın etki analizini ve çıktıları ile özel politika gerektiren kadın gruplarına ilişkin konularda birtakım soru sordu.
‘Güçlü kadınlar, toplumsal değişimin yönünü belirleyebilirler.’
Avrupa Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Enstitüsü (EIGE) tarafından yapılan açıklamalara yer veren Avşar; Kadınların güçlenmesi, kadınların kendi hayatları üzerinde güç ve kontrol sahibi olmalarını ve stratejik seçimler yapma yeteneklerini kazanmaları süreci olduğu ve güçlenmelerinin şu beş unsura bağlı olduğunun belirtti. “Kadınların kendi değerinin farkında olması; seçeneklere sahip olma ve bunlar arasında tercih yapma hakkı; fırsatlara ve kaynaklara erişim hakkı; ev içinde ve dışında kendi hayatlarını kontrol etme gücüne sahip olma hakkı; ulusal ve uluslararası düzeyde adil bir toplumsal ve ekonomik düzen oluşturmak için toplumsal değişimin yönünü etkileme becerileri”
‘Toplumumuzda kadının güçlenmesine karşı birçok tehdit unsuru var.’
Avşar, toplumda kadının güçlenmesi ve statü kazanmasının; kadın erkek eşitliği, pozitif ayrıcalık, temel hak ve hürriyetlere sahiplik, eğitimden istihdama fırsat eşitliği gibi geniş bir alanı kapsayan ve toplumsal boyutu olan bir süreç olduğunu; güvensizliğin, şiddetin, cinayetin, yoksulluk veya sosyal dışlanma riskinin, istihdama katılma oranı ve eğitim gibi unsurların tehdit oluşturduğunu belirtti.
‘Belirlenen amaçlar gerçekleşti mi?’
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının 2018-2023 yıllarını kapsayan ve “eğitim, ekonomi, sağlık, karar alma mekanizmalarına katılım ve medya” bölümlerinden oluşan beş temel politika eksenini içeren “Kadının Güçlenmesi Strateji Belgesi ve Eylem Planı” hazırlandığını ve uyguladığını aynı şekilde planın devamı niteliğinde olan 2024-2028 yıllarını kapsayan bir planlanın daha yapıldığını ancak yapılan eylem planların kadının güçlenmesi, bireysel hak ve menfaatlerine erişiminin sağlaması bakımdan bir etkisinin görülmediğini ifade etti.
‘Her üç kadından biri yoksulluk veya sosyal dışlanma riski altında’
Avşar, gerekçe de 2024 yılı istatistiki verilerine şöyle yer verdi; “Yoksulluk ve Yaşam Koşulları İstatistiklerine göre yoksulluk veya sosyal dışlanma riski altında olan kadınların oranı %31,5’tur. Yaşam Memnuniyeti Araştırması sonuçlarına göre yaşadıkları çevrede gece yalnız yürürken kendilerini güvensiz hisseden kadınların oranı %35,9’dur. Evde yalnız olduklarında kendilerini güvensiz hisseden kadınların oranı %8,4’tür.”
‘Kadınlarımız en yakınları tarafından öldürülüyor.’
Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu verilerine değinen Avşar; “1 Ocak – 31 Aralık 2024 tarihleri arasında toplamda 421 kadın erkekler tarafından katledilmiş, 77 kadının ölümü ise şüpheli olarak kaydedilmiştir. Katledilen kadınlardan: 201’i evli, 137’si bekar, 15’i dini nikahlı, 68’inin medeni durumu bilinmiyor.”, dedi.
‘İş gücüne katılamayan 30 milyon kişinin 21 milyonu kadın’
Avşar; “TÜÎK’in 2024 İşgücü İstatistiklerine göre, iş gücüne katılamayan 30 milyon kişinin 21 milyonu kadınlardan oluşmuştur. 4 milyonu ev işleri nedeniyle işgücüne katılamadıklarını belirtmiştir. 1 milyon 200 bin kadın iş bulma ümidinin kalmadığını, 86 bin kadın ise, iş aradığı halde bulamadığını söylemektedir.”, şeklinde ifadelere yer verdi.
‘Kadınların istihdam oranı erkeklerin yarısından daha az’
TÜİK verilerine göre erkeklerin istihdam oranı %66,9 olurken, kadınlarda bu oran %32,5 olarak gerçekleştiğini ve kadınların istihdam oranının erkeklerin yarısından daha az olduğu belirtti. Avşar; “eğitimde ise Kadınlarda ortalama eğitim süresi ise 8,6 yıldır.”, dedi.
‘Haksız tahrik’ ve ‘iyi hal’ asla kabul edilemez.
Avşar, yeterli ve gerekli tedbirlerin alınmadığını, cezasızlık algısı, 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanunun etkin bir şekilde uygulanmaması, ‘haksız tahrik’ ve ‘iyi hal’ indirimi gibi yasal sorunlarla şiddetin ve cinayetin devam ettiğini; eğitimde ve istihdamda kadın erkek eşitliğinin sağlanmadığını; her üç kadından birinin yoksulluk veya sosyal dışlanma riski altında kaldığını; sokakta, evde, çarşıda korku ve güvensizliğin hakim olduğu belirtti ve Bakan Özdemir Göktaş’a bir dizi soru sordu.
Göreve başladığınız tarih olan 4 Haziran 2023’ten bu yana kaç kadın cinayeti işlenmiştir? Söz konusu kadınlardan kaçı koruma talebinde bulunmuş ve kaçı hakkında koruma kararı alınmıştır?
“Kadının güçlenmesi” hedefi bakımından kadına yönelik şiddeti azaltma ve kadın cinayetlerini önlemeye ilişkin ne tür ekonomik, sosyal ve yasal tedbirler alınmıştır?
Her üç kadından birinin yoksulluk veya sosyal dışlanma riskine karşın “Kadının Güçlenmesi Strateji Belgesi ve Eylem Planı” çerçevesinde ne tür tedbirler alınmıştır? Bu hususta gerekli çalışmalar yapılmışsa her üç kadından birinin hala bu risk altında olmasını nasıl değerlendiriyorsunuz?
Yaşam Memnuniyeti Araştırması sonuçlarına göre kadınların %35,9’u yaşadığı çevrede gece yalnız yürürken kendini güvensiz hissetmesine ilişkin ne tür tedbirler alınmaktasınız? İlgili paydaş kurumlarla bir işbirliğiniz var mıdır?
Kadının Güçlenmesi Strateji Belgesi ve Eylem Planının, ‘kadının güçlenmesi ve toplumsal statüsü’ bakımımdan gerekli etki analizleri yapılmış mıdır? “Eğitim, ekonomi, sağlık, karar alma mekanizmalarına katılım ve medya” gibi temel eksenlerde belirlenen hedeflere ulaşma oranı nedir?
Söz konusu planlarda özel politika gerektiren gruplar olarak tanımlanan “Kız çocukları, engelli kadınlar, yaşlı kadınlar, kırsal alanda yaşayan kadınlar, geçici koruma/uluslararası koruma başvurusu veya statüsü sahibi kadınlar, tutuklu ve hükümlü kadınlar, şiddet mağduru kadınlar, yoksul kadınlara” ilişkin ne tür özel politikalar yapılmıştır? Bu politikaların yeterli iyileşme sağladığını düşünüyor musunuz?