1

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

30 Ağustos Zafer Bayramı kutlamaları Tekirdağ’da yapılan coşkulu resepsiyonla sona erdi. Atatürk Kent Ormanı Namık Kemal Üniversitesi  Tesisinde gerçekleşen resepsiyona da katılım oldukça fazla oldu. Tekirdağ Valisi Recep Soytürk’ün ev sahipliğinde yapılan resepsiyonda Tekirdağ Milletvekilleri Mestan Özcan, İlhami Özcan Aygun, Cem  Avşar, 8. Mekanize Tugay Komutanı Tuğgeneral Ahmet Uğurlu, Çorlu 5. Kolordu Komutanı Tümgeneral Muammer Alper , Tekirdağ Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Albayrak, Tekirdağ Cumhuriyet Başsavcısı Soner Gül, Namık Kemal Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mümin Şahin Marmara Ereğlisi Belediye Başkanı Hikmet Ata ile askeri ve mülki erkan hazır bulundu. Tekirdağ Büyükşehir Belediye Bandosu’nun mükemmel  bir dinletisinden sonra Milli Savunma Bakanlığının 30 Ağustos Zafer Bayramı’na özel hazırladığı video da ilgiyle izlendi.

Resepsiyonda konuşma yapan Vali Soytürk; “Milletimizin sonsuza kadar hür ve bağımsız yaşayacağının, tüm dünyaya açık bir ilanı olan 30 Ağustos Zaferi’nin 101. yılını kutlamanın, gurur ve mutluluğunu hep birlikte yaşıyoruz.

Milli zaferimizin coşkusuna ortak olan, yaşayan, yaşatan herkese teşekkür ediyorum.

Her milletin hayatında önemli tarihler vardır. Ağustos ayı da Türk tarihinde önemli zamanlardan biridir. 26 Ağustos 1071’de Sultan Alparslan ve onun şanlı ordusu, Bizans İmparatorluğu’na karşı kazandıkları parlak bir zaferle Anadolu’nun kapılarını ardına kadar açmış, Malazgirt Zaferi ile bu topraklar kıyamete kadar, Türk Milleti’ne vatan olmuştur.

Önce Selçuklu, ardından da Osmanlı Devleti ile Anadolu’yu bir Türk yurdu haline getiren şanlı ecdadımız, bu topraklarda adaleti, huzuru, kardeşliği, birlik ve beraberliği egemen kılmış; her renkten, her ırktan, her dinden ve her mezhepten insanın barış, huzur ve refah içinde yaşamasını sağlamıştır.

3 kıtada yüzlerce yıl barış, adalet ve huzur dağıtan Osmanlı Devleti, 20. yy’ın başında sömürgeci Batılı devletlerin paylaşım plânlarının hedefi olmuştur.Bu paylaşım planları, ayrıca 1. Dünya Savaşı’nın en önemli sebeplerinden biridir. Birinci Dünya Savaşı sonrası İtilaf Devletleri, Mondros Ateşkes Antlaşması hükümlerine dayanarak türlü bahanelerle Anadolu’yu işgale başlamış, ordusu terhis edilen, cephanesi elinden alınan Türk milleti, tarih sahnesinden silinmeye çalışılmıştır.

İşte bu noktada Büyük Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün  öncülüğünde Milli Mücadele’yi başlatan Türk Milleti, bütün maddi zorluklara ve imkânsızlıklara rağmen genci-yaşlısı, erkeği-kadını, doğulusu-batılısı, şehirlisi-köylüsü bir araya gelerek dünyanın görebileceği en onurlu Kurtuluş Savaşı’nı vermiştir.

1. ve 2. İnönü Muharebeleri kazanılmış, Sakarya Meydan Muharebesi ile düşmanın ilerleyişi durdurulmuştur. Düşmanı mutlak bir zaferle yurttan atmak için çalışmalar başlatılmıştır.

Türk Milleti, elinde bulunan son imkânlarını da Türk Ordusu’na bağışlayarak ordunun hazırlığı tamamlanmaya çalışılmıştır.

26 Ağustos 1922’de, Afyon Kocatepe’de başlatılan Büyük Taarruz ile teçhizat ve asker sayısı bakımından üstün olan düşman orduları, 30 Ağustos 1922’de Dumlupınar’da bozguna uğratılmıştır. Bu görkemli zaferle, Anadolu “Ya istiklal ya ölüm” diyen Türk Milleti’nin ebediyen yurdu olmuştur.

Hiçbir döneminde istiklâl ve hürriyetinden asla taviz vermeyen Türk Milleti, İstiklal Savaşı’nın ardından Türkiye Cumhuriyeti’ni kurmuştur.

Nasıl ki şanlı ecdâdımız geçmişte bu mukaddes topraklar için kanını, canını feda etmiş ve bu toprakları vatan yapmış ise, bundan sonraki süreçte de aynı azim ve kararlılık içinde olan bizlerin, vatanımızı sonsuza kadar yaşatmak için hiçbir fedakârlıktan kaçınmayacağımızı herkes bilmelidir.

Şundan hiç kimsenin şüphesi olmasın!

Milletimiz, geçmişten aldığı güç, cesaret ve ilhamla, millî birlik ve beraberlik şuuru içinde, hür ve bağımsız yaşama, azim ve kararlılığını ilelebet sürdürecektir.

Bu büyük ülkenin ve milletin bir ferdi olarak yarınlar adına en büyük hedefimiz, Türkiye Cumhuriyeti’ni muasır medeniyetler seviyesinin üzerine çıkarmak, Milletimize daha güzel imkânlar sunmak; bu mukaddes toprakları, kanlarıyla vatan yapan ecdâdımıza layık olmanın bilinci ve gayreti ile ülkemizi daha da yüceltmek ve güçlendirmektir.

Milletimizin 30 Ağustos Zafer Bayramı’nı şan, şeref ve coşkuyla kutluyorum.

Bu vesileyle, Cumhuriyetimizin kurucusu Büyük Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere İstiklâl Savaşı’mızın tüm kahramanlarını minnet ve şükranla anıyor, hepinize saygı ve sevgilerimi sunuyorum.” dedi. Cumhurbaşkanı  Recep Tayyip Erdoğan’ın mesajı okundu ve Yahya Kemal Beyatlı Güzel Sanatlar Lisesi Müzik Topluluğu gece boyunca müzik dinletisi sundu.

Kabul Töreni, Vali  Recep Soytürk ve eşi  Nurdan Soytürk  davetlileri uğurlamasının ardından sona erdi.